Rolex, 100 yılı aşkın süredir tüm dünyada lüks saat dendiğinde akla gelen ilk markadır. İsviçreli üreticinin yüksek prestije sahip saatlerinin zarif tasarımı büyük beğeni toplar, yüksek performans ve hassasiyet alanında standartları belirler.

Rolex'in Öne Çıkan 5 Özelliği

    Dünyanın en bilinen lüks saat üreticisi
    Rolex tarafından üretilen yüksek kaliteli saat mekanizmaları
    Ünlülerin, politikacıların ve yöneticilerin ilk tercihi
    Değeri azalmayan bir yatırım aracı
    Efsanevi Modeller: Submariner, Daytona, Explorer

Rolex: 1905'ten beri Statü Sembolü
Rolex saatler Porsche, Chanel ya da Louis Vuitton gibi lüks ikonlarından biridir. İsviçreli üreticinin başarısı sürekliliğe verdiği önemin bir sonucudur: Oyster serisinin tasarımı on yıllardır hiç değişmemiştir. Yapılan yenilikler detayda kalmıştır ve genelde sadece dikkatle bakıldığında fark edilebilir. Bu stratejisi sayesinde Rolex saatleri klasik olmuş ve her bir modelin bilinirliği ve koleksiyon değeri artmıştır. Cenevre'de üretilen saatler değeri azalmadangünümüze kadar gelmeyi başarmıştır. Bunda, saatlerin zamandan bağımsız ve kendi içinde uyumlu tasarıma sahip olmasının rolü büyüktür. Bu hem Oyster modeli hem de dünyaca tanınmış Daytona, Day-Date, Datejust ve Submariner modelleri için geçerlidir.
Merkezi Cenevre'de bulunan saat üreticisinin yılda toplam değeri 2 milyar Euro olan yaklaşık 1 milyon adet saat ürettiği söylenmektedir. Rolex, saat üretiminde diğer tüm saat üreticilerinden fazla altın kullanmaktadır.

Rolex'in mükemmel imajının en önemli nedenleri şirketin bağımsız yapısını kaybetmemesi ve saatlerin neredeyse tamamen Rolex'in kendisi tarafından üretiliyor olmasıdır. Diğer ünlü saat üreticilerinin neredeyse hepsi büyük şirketlere aittir. Rolex'in ketum şirket politikası da başarısına katkıda bulunmaktadır: Atölyelerde geziler çok ender düzenlenir. Şirket yönetimi röportaj vermez ve şirketin kârı açıklanmaz.
Rolex Satın Alarak Saat Sektörüne Yatırım Yapın
Sağlam bir yatırım aracı olabilecek lüks bir saat arıyorsanız Rolex doğru markadır. Cenevreli üretici İsviçre saat endüstrisinin en önemli ismidir ve diğer üreticilerin sahip olmadığı güce ve prestije sahiptir. Rolex saatler güvenli bir yatırım aracıdır. İyi durumdaki saatlerin fiyatı yıllar geçtikçe artar. Ender bulunan Vintage saatler açık arttırmalarda 100.000 Euro'ya varan fiyatlarla alıcı bulabilmektedir. Başlangıç modeli olarak kabul gören Oyster Perpetual modelinin 2. el satış fiyatı yaklaşık 1.000 Euro'dur. Yeni saatlerin fiyatıysa 3.000 Euro civarındadır. En ünlü saatlerden biri olan Submariner modelinin 2. el fiyatı yaklaşık 5.000 Euro'dur. 1680 referans numarasına sahip "Red Sub" gibi bazı modellerin fiyatları 30.000 Euro'ya kadar çıkmaktadır. Rolex'in Fransız Compagnie maritime d’expertises  şirketi için ürettiği COMEX-Submariner modellerinin fiyatı da bu civardadır. Yeni Submariner modelleriyse yaklaşık 6.000 Euro'ya satılmaktadır. Daytona modellerinin fiyatları 8.000 Euro'dan başlamaktadır. "Paul-Newman“ modellerinin fiyatıysa 100.000 Euro sınırını aşmaktadır. Bu modeller 6239 referans numarasıyla üretilmiştir ve kadran renkleriyle kontrast oluşturan renkte saniye skalasına sahiptir.
Rolex satın alırken göz önünde tutulacak faktörler:

    Değeri düşmeyen hatta artan saatler
    Oyster Perpetual : Rolex dünyasına 1000 Euro'dan başlayan fiyatlarla giriş imkanı
    Bazı modellerde 100.000 Euro'ya varan fiyatlar ("Red Sub", "Paul Newman" Daytona)
    Mükelleştirilmiş ve dayanıklı mekanizmalarla uzun ömür
    Diğer önemli üreticiler: Patek Philippe, Omega, Audemars Piguet

Rolex Oyster: En Zor Koşullar Altında En Yüksek Performans
Rolex modelleri bilekte taşınan bir süsten daha ötedir. Bu saatler uzun bir geleneğe sahip teknik gelişmeyi temsil eder. Bu benzersiz saat üreticisinin geçmişi saatçiliğin geçmişi kadar eskidir. Oyster'in ilk modeli 1926 yılında satışa sunulmuştur. Bu model aynı zamanda dünyanın ilk su ve toz geçirmez kol saati olma özelliğini taşımaktadır. Oyster, Rolex'in sevilen klasik modellerinden biridir.
Rolex'in kasası saat ustalarına özgü özel bir aletle hermetik olarak kapanacak şekilde vidalanır. Üçlü su geçirmezlik sistemi olan patentli Triplock ile donatılmış kurma kolu, kasaya sağlam bir şekilde vidalanır ve bir denizaltının kapağına benzer bir su sızdırmazlığı sağlar. Saatlerin su geçirmezliği içinde japon balıklarının bulunduğu akvaryumlar içinde sınanmıştır.

1927 yılında başka bir tanıtım başarısı da elde edilmiştir: İngiliz yüzücü Mercedes Gleitze, 10 saat süren Manş Denizi'ni geçme denemesinde Oyster saat kullanmıştır. Gleitze denemesinde başarılı olamamıştır, ama Oyster'in su geçirmezliği bir kez daha kanıtlanmıştır.

Pasifik Okyanusu'nun Derinliklerinden Dünyanın Çatısına
1960 yılının Ocak ayında Trieste adını taşıyan batiskaf Mariana Çukuru'na yaptığı dalışta özel bir misafire ev sahipliği yapmaktaydı: Rolex'in Deep Sea Special modeli. Bu özel dalış görevi için özel olarak geliştirilen saat denizaltının dışına monte edilmişti ve İsviçreli üreticinin zorlu koşullar altında rahatlıkla çalışabilen saatler ürettiğini kanıtlamaktaydı. Saat 10.916 metre derinliğe kadar normal çalışmasını sürdürmeye devam etti. Rolex, 2012 yılında benzer bir deneme daha yaptı. Deepsea Challenger isimli denizaltıya monte edilen deneysel amaçlı bir üretim olan Rolex Deepsea Challenger dalış saati 10.908 metreye kadar daldı. Bu model 12.000 metreye kadar su geçirmezliğe ve 1.500 bar gibi oldukça yüksek basınca karşı dayanıklılığa sahiptir.

Rolex Submariner: Dalış Saatlerinin Öncüsü
1953 yılında İsviçreli üretici Rolex'in tasarımcıları ilk dalış saatlerinden biri olan ünlü Submariner modelini tanıttılar. Bu model günümüzde de en bilinen ve en çok sahip olunmak istenen dalış saati olma özelliğini sürdürmektedir. İki kat izolasyonlu tepesi sayesinde 100 metre su geçirmezliğe sahip bu model "the divers friend" (dalgıcın dostu) olarak bilinmektedir. 1953 yılında üretilen Submariner, günümüzdeki modellerden farklı olarak iki yöne döner bezele sahipti (günümüzde üretilen modellerde bezel tek yöne dönmektedir) ve kadranı mat siyah renkteydi. Bezel dalış süresinin tam olarak ölçülebilmesini sağlamaktaydı. Bu özellikleri sayesinde İsviçreli üreticinin bu modeli o yıllarda henüz yaygınlaşmamış olan dalış saatleri içinde öncü rol oynamıştır.

Rolex'in eski yöneticilerinden René-Paul Jeanneret dalış yapmayı çok seven amatör bir dalgıçtı. Jeanneret, Submariner modelinin kasasının, kadranının ve ibrelerinin tasarımı için çok değerli önerilerde bulunmuştu. Çok sayıda test ve 132 deneme dalışından sonra saat istenilen şartlara uygun olduğunu kanıtladı. Testler sırasında not edilen bir anekdota göre 2 metre yükseklikten bir beton bloğun üstüne atılan saat normal çalışmasına devam etmiştir. Sadece akrebin üstünde bulunan parlayan maddeden bir parça bulunduğu yerden koparak düşmüştür. İkinci nesil Submariner modelleri 200 metre su geçirmezliğe sahipti ve İngiliz Kraliyet Donanması, Kanada ve Avustralya deniz kuvvetleri tarafından resmi görev saati olarak kullanılmıştır.

Submariner'in tanıtımının yapıldığı 1953 yılında Rolex'in tarihinde önemli bir yere sahip başka bir olay daha gerçekleşti. Aynı yıl 8.848 metre yüksekliğiyle "dünyanın çatısı" olarak da adlandırılan Himalayalar'ın en yüksek noktası olan Everest'e tırmanan dağcılar, Sir Edmund Hillary ve Tensing Norgay, kaygan kayalarla ve buzla mücadele ediyorlardı. Basında çıkan haberlere göre tırmanışları sırasında Rolex'in Oyster-Perpetual modelini kullanmaktaydılar. Zirveye vardıklarında kollarında bu saatin bulunup bulunmadığı konusunda kesin bir bilgi mevcut değildir. Ancak Rolex daha önceki yıllarda Everest'e zirve tırmanışı yapan Albay Sir John Hunt'a da sponsor olarak destek vermiştir. İsviçreli üretici bu tırmanışlarda elde edilen deneyimlerle daha da geliştirilen ve bu zor tırmanışları yapan dağcıların onuruna üretilen Oyster Perpetual Explorer modelini 1953 yılında tanıttı.
Yarış Pilotlarının ve Oyuncuların Saati: Rolex Daytona

Rolex Daytona satışa çıktıktan sonra kısa bir süre sonra İsviçreli üreticinin en bilinen ve en başarılı otomatik mekanizmalı saati olmayı başardı. Sportif tasarıma sahip bu kronograf satışa çıktığı 1960'lı yılların başında Rolex'in en başarısız modeli olarak kabul edilse de, oyuncu ve Champ-Camp yarış ekibinin sahibi Paul Newman ve Formula 1 yarış pilotu Jackie Stewart gibi isimlerin kronometre işlevine sahip bu saati kullanmaya başlamasıyla beraber Rolex Daytona hızla efsanevi bir modele dönüşmesini sağladı. 1980'li yıllarda üretilen bazı modellerde kadran üzerinde yer alan saniye skalasının üstünde "Paul Newman" yazısına da yer verilmiştir. Bu modeller değerli bir koleksiyon parçası olarak kabul görmektedir. Model ismini Amerika Birleşik Devletleri'nin Florida Eyaleti'nde bulunan efsanevi Daytona Beach Yarış Pistinden almaktadır. Bu pist yarış sporlarının Kâbe'si olarak kabul edilmektedir. Bu pistte sadece 1904 ve 1935 yılları arasında 14 hız rekoru kırılmıştır. Bu rekorlardan beş tanesi bir Rolex tutkunu olan Sir Malcolm Campbell'e aittir.

Rolex Modelleri

    Air-King
    Cellini Time, Cellini Date ve Cellini Dual Time
    Cosmograph Daytona
    Datejust ve Datejust II
    Day-Date
    Explorer und Explorer II
    GMT-Master ve GMT-Master II
    Lady-Datejust
    Milgauss
    Oyster Perpetual
    Pearlmaster
    Sea-Dweller ve Sea-Dweller 4000
    Sky-Dweller
    Submariner ve Submariner Date
    Yacht-Master ve Yacht-Master II

Beş Uçlu Taç – Benzersiz Bir Hikaye
Merkezi Cenevre'de bulunan şirketin temelleri 1905 yılında atıldı. Alman Hans Wilsdorf, Alfred Davis ile beraber Londra'da saat toptancılığı yapmak için Wilsdorf & Davis şirketini kurdu. Davis saatlerin kasasının üretimiyle ilgilenirken, Wilsdorf merkezi İsviçre'nin Biel kentinde bulunan Aegler firmasından saat mekanizmaları temin etmekteydi. Wilsdorf, ürettikleri saatler için seçtikleri Rolex isminin ticari tescil kaydını 1908 yılında yaptırdı. Rolex'in "rolling export"un kısaltması olduğu tahmin edilmektedir, ancak Wilsdorf Rolex ismini neden seçtiğini hiçbir zaman açıklamamıştır. Bu tarihten sonra üretilen saatlerin kadranına Rolex yazısı da işlenmeye başlamıştır. Bu uygulama kendi zamanı için alışıldık bir uygulama değildi. Saat kadranlarına sadece satıcının isminin yazılması bir gelenek olarak yerleşmişti. Kısa marka ismi sayesinde firma ismine de kadranda yer kalması nedeniyle Wilsdorf zaman içinde daha fazla sayıda saati Rolex markası altında piyasaya sunmaya devam etti. Kasada, kadranda ve mekanizmada sadece Rolex isminin kullanılmasıysa 1908 yılında yapılan isim tescilinden 19 sene geçtikten sonra gerçekleşti.
Beş uçlu taç sembolü 1925 yılında marka yazısına eklendi. Bu logonun nasıl oluştuğu da bilinmemektedir. Saatçilikle ilgilenen çevreler tacın beş ucunun saat ustasının beş parmağını ya da Rolex'in harf sayısını temsil ettiğini tahmin etmektedir. Bu yeni sembol ancak 1939 yılından sonra her kadranda, kurma tepesinde ve tokada yer almaya başlamıştır.

Che Guevara ve Fidel Castro gibi devrimciler de Rolex'in sağlam ve kaliteli saatler ürettiğinin farkındaydılar. Rolex'in 1959 yılında gerçekleşen Küba Devrimi'nde bir rolü olup olmadığı bilinmese de, bu iki büyük devrimcinin Rolex saatler takması bu markanın efsanevi bir üne kavuşmasında etkili olmuştur. Şimdiye kadar başka hiç bir saat üreticisi Rolex'in hitap ettiği kadar farklı bir müşteri yelpazesine ulaşmayı başaramamıştır. Dünya liderlerinden, Dalay Lama gibi dini önderlere ve Elle Macpherson gibi top modellere kadar çok sayıda ünlü isim Rolex'i tercih etmiştir ve tercih etmeye devam etmektedir.

1910'dan beri Sertifikalanmış Hassasiyet
Rolex'in kendi imalatı olan mekanizmaları oldukça hassastır. İsviçreli üreticinin tüm saatleri Contrôle Officiel Suisse des Chronomètres (İsviçre Kronometre Denetleme Ofisi - COSC) tarafından verilen sertifikayla beraber satışa sunulmaktadır. COSC, saat mekanizmalarını beş farklı pozisyonda ve üç değişik sıcaklıkta çeşitli testlere tâbi tutmaktadır. Sertifikalandırma süreci 15 gün sürmektedir. Şirketin kurucusu Wilsdorf, en baştan beri saat mekanizmalarının hassas bir şekilde çalışıyor olmasına büyük önem vermekteydi. Wilsdorf, ürettiği bir modeli 1910 yılında hassasiyet testi yapılması için İsviçre'nin Biel kentinde bulunan bir saatçilik okuluna gönderdi. 2 hafta süren testler sonrasında saat dünyanın kronometre sertifikasını almaya hak kazanmış ilk saati olarak Londra'ya dönmüştür.
Wilsdorf, dört yıl sonra manuel kurmalı Aegler mekanizmalarından birini Kew-Teddington Gözlemevi bünyesinde faaliyet gösteren National Physical Laboratory (Ulusal Fizik Laboratuvarı) tarafından test edilmesi için Londra'ya gönderdi. Mekanizma üç farklı sıcaklıkta ve beş farklı pozisyonda -tepe yukarıda, sağda ve solda; kadran aşağıda ve yukarıda) yapılan testi başarıyla geçti. Altın kasaya ve mavi emaye bezele sahip bu saat 45 gün süren testlerden sonra dünyanın A sınıfı sertifikaya sahip ilk kol saati oldu. Bu sertifika o zaman kadar sadece denizcilikte kullanılan kronometreler gibi daha büyük saatlere verilmiştir.
Rolex'in Sağlam Otomatik Mekanizmalı Saatleri
Rolex, 1950'li yılların başlarında sağlam kasalar ve mekanizmalar üreten bir şirket olarak kendini ispatlamıştır. İsviçreli üreticinin saatçilikteki hünerini ispatlayan başka bir etkileyici örnekse 1956 yılında tanıtımı yapılan Milgauss modelidir. Adından da rahatlıkla anlaşılabileceği gibi 1.000 Gauss manyetizmaya karşı dayanıklıdır. Modelin ismi Türkçe'de "bin" anlamına gelen Fransızca "mille" kelimesinin ve Alman Fizikçi Carl Friedrich Gauss'un soyadının birleştirilmesiyle ortaya çıkmıştır. European Center for Nuclear Research (Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi - CERN) 10 Ağustos 1970 tarihinde saatin 1.000 Gauss değerine karşı dayanıklı olduğunu resmi olarak onaylamıştır. Yumuşak metalden yapılan iç kasa ve diğer amanyetik parçalar sayesinde saat manyetik alanlarda da çalışmasına devam eder. Bu saat mühendisler, elektrik santrallerinde çalışan teknikerler ve manyetik alanlarda çalışan diğer meslek sahipleri için büyük kolaylık sağlamaktadır. Çok ilgi gören bu saat, yeşilimsi parlak renkte safir cama, bezelin üstünde bulunan kırmızı üçgene ve şimşek şeklindeki saniye ibresine sahiptir.
Rolex'in Sosyal Sorumluluk Projeleri
Rolex saat alırsanız, aynı zamanda sosyal sorumluluk projelerine de destek vermiş olursunuz. Şirketin kurucusu Wilsdorf'un çocuğu yoktu ve bu nedenle eşinin vefatından sonra kendi şirket hisseleriyle toplum yararına faaliyetler yürüten Hans-Wilsdorf-Stiftung vakfını kurdu. Rolex'in çoğunluk hisseleri bu vakfa aittir ve şirket gelirlerinin önemli kısmı vakfa aktarılmaktadır. Bu sayede vakıf sosyal girişimleri, çevre koruma programlarını, bilimsel çalışmaları, sanat ve kültür projelerini destekleyebilmektedir.

Yatırım Aracı, Prestij ve Saat İşçiliğinde Mükemmellik
Yeni ya da eski vintage Rolex saatlerinden birini aldıysanız, bir saatten çok daha fazlasını almış olursunuz. Rolex, lüks saatler markaları arasında birinciliği kimseye kaptırmamıştır ve en çok bilinen ünlü markalardan biridir. Üstün İsviçre saat işçiliği, tutarlı tasarım, süreklilik taşıyan model çizgisi ve değerini her zaman koruması sayesinde kazandığı prestijli imaj, diğer markalar tarafından da ilgiyle takip edilmektedir. İsviçreli üreticinin saat modelleri çok farklı müşteri isteklerini karşılayabilmektedir. 18 ayar altın, platin kullanımı ve kendine has estetik tasarımı Rolex'in sahip olduğu prestijde önemli rol oynamaktadır. Dayanıklılığı ve sade işlevselliği tercih edenler paslanmaz çelikten imal edilmiş modelleri rahatça uzun yıllar boyunca kullanabilirler.